İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tarihi Haliç Tersanesi’nin bir bölümünde hayata geçirilen ‘İstanbul Sanat’ın açılışını gerçekleştirdi.
EKOPOLİTİK | İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin ilk kamusal çağdaş sanat müzesine dönüştürülen tarihi Haliç Tersanesi içerisinde ‘İstanbul Sanat’ adıyla açılışını, “10 x 10 = 100 Büyük Proje” sunumlarının dördüncüsü olan “Tarihine sahip çıkan İstanbul için tam yol ileri” konulu sunum ile gerçekleştirdi.
Haliç Tersanesi’ndeki proje sunumuna ve açılışa; siyaset, sanat ve akademi dünyasından birçok tanıdık isim katıldı. “Osmanlı’nın denizcilik üssü Tersâne-i Âmire’nin günümüze ulaşan bölümlerinden biri olan Haliç Tersanesi’nin restorasyon çalışmalarını tamamlamanın ve şehrimize ‘İstanbul Sanat’ adıyla yeni bir kültür sanat mekanı kazandırmanın heyecanı içinde olduğumuzu söylemek isterim.” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
Haliç Tersanesi, Sosyal Mekanlarıyla Da Hizmet Verecek
“Haliç Tersanesi, dünyada işlevini sürdüren en eski tersanelerden biri. Tersaneyi, göreve geldiğimiz gün itibariyle başladığımız kapsamlı restorasyon çalışmalarıyla, koruma altına aldık. Yeniden işlevlendirme sürecimizin ardından, bugün itibariyle “İstanbul Sanat” adıyla tersaneye kamusal bir yaşam merkezi işlevi kazandırdık. Haliç Tersanesi’ni artık, tersane işlevinin yanında; müze, performans sanatları merkezi, sergi ve çocuk atölye alanlarıyla, restoran gibi sosyal mekânlarıyla da hizmet verecek şekilde İstanbulluların hizmetine açıyoruz. Ecdadın yadigarı işte böyle korunur. Fatih’in emaneti Haliç Tersanesi, yaklaşık 600 yıllık bir denizcilik mirası, bugüne ve geleceğe taşınarak korunur.”
Portreyi Satın Alarak, Belediyemizin Koleksiyonuna Kattığımızdan Ötürü Biraz Soruşturma Geçirsek De…
“15. yüzyılın sanat hamisi olan Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Haliç Tersanesi’nde kurulan İstanbul Sanat Müzesi, eminim ki İstanbul’un en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi olacak. Farklı koleksiyonları, “Ah Güzel İstanbul” sergisiyle bir araya getirdiğimiz İstanbul Sanat’ta, İstanbullulara ait olan İBB’nin zengin koleksiyonu da sanat severlerle buluşacak.
Birbirinden kıymetli eserleri içeren bu serginin en özel eserlerinden biri, elbette Gentile Bellini’nin atölyesinde resmedilen ve 15. yüzyıla tarihlenen Fatih Sultan Mehmed portresi. Her ne kadar bu portreyi satın alarak, belediyemizin koleksiyonuna kattığımızdan ötürü biraz soruşturma geçirsek de değerli bir iş olduğunun altını çizmek isterim. Değerli koleksiyonlarıyla hem İstanbul Sanat’a hem de sergiye hayat veren kıymetli koleksiyonerlere; eserleriyle aramızda yer alan sanatçılarımıza, süreçte emeği geçen küratör ve akademisyenler ile müze ve sergi ekibine teşekkürlerimi sunarım.”
Yapılan Sayısız Yanlışlarla Boğuşan İstanbul, Son 5 Yılda Yeni Bir Yola Girdi
“Kıymetli İstanbullular; ‘Kadim kent’, ‘Eşsiz coğrafya’, ‘Zengin kültürel miras’, ‘Ecdat yadigarı tarihi değerler…’ Ne mutlu bize, bunun gibi sıfatlarla anılan bir şehirde yaşıyoruz. Ne mutlu bize ki, İstanbul’umuz var. Yılların ihmaliyle, yapılan sayısız yanlışlarla boğuşan İstanbul, son 5 yılda yeni bir yola girdi. İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası, artık emin ellerde. Bu eşsiz miras, artık uzmanların ve halkın koruması altında.
5 yıldır, İstanbul’un tüm tarihi ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmaya kararlı bir anlayışla hareket ediyoruz. İstanbul’un mirasını, bilimin yönlendiriciliğinde gün yüzüne çıkarıyor ve halka emanet ediyoruz. Bugün sizlerle, kadim şehir İstanbul’da tarihi ve kültürel mirasa nasıl sahip çıktığımızı, bu tarihi ve kültürel mirasın yaşatılması için neler yaptığımızı ve önümüzdeki 5 yılda bu amaçla hayata geçireceğimiz projelerimizi paylaşacağım.”
İBB Miras, Artık Dünyaca Ünlü Bir Marka
“İstanbul’un tarihine baktığımızda, 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyanın başkenti olmuş bir kent görüyoruz. Asıl olarak şehrin merkezinde yoğun olmakla birlikte, dört bir yanında çok sayıda tarihi ve kültürel miras eseri bulunan İstanbul bu anlamda dünyanın en zengin kenti. Bize bırakılan bu mirasa uzmanlıkla, liyakatle, ayrım gözetmeksizin, saygıyla ve özenle yaklaşıyoruz. Geçmişte liyakatsiz ellerle yapılan vahim uygulamalar, kaş yapayım derken göz çıkarılan restorasyon projeleri hepimizin hafızalarında. Peki biz ne yaptık? İBB Miras’ı kurduk. İBB Miras, artık tarihi eserlerin bakımı ve restorasyonu konusunda dünyaca ünlü bir marka.
İBB Miras, işini bir ihalenin gereği olarak değil; severek, tutkuyla yapan, liyakat örneği bir yapılanma. İstanbul’un kültür mirasına bilgiyle, sevgiyle, özenle sahip çıkan bir organizasyon. İçinde mimar var, mühendis var, sanat tarihçisi, arkeolog, restoratör var. Restorasyon ustası, restorasyon işçisi var. İBB Miras’ta baştan sona uzmanlık var, tecrübe var, liyakat var. İstanbul’un kültür mirası artık İBB Miras’ın güvencesi altında.”
Sayısı 4 Olan İBB Sorumluluğundaki Müzeleri 4,5 Yılda 22’ye Çıkardık
“İBB Miras ile birlikte, rutin olarak 25 ilçede, 42 rotada ve 1321 ayrı noktada envanterimizi izliyoruz, bakımını yapıyoruz ve sizlerin ziyareti için hazır tutuyoruz. 63 anıt eser ve sivil mimarlık eserinde, kapsamlı restorasyon çalışmalarımızı tamamladık. 34 kamusal sanat eserini restore ederek, zamanın tahribatından arındırdık. Geçmişin izlerini bulabileceğimiz en kıymetli alanların başında müzelerimiz geliyor. Göreve geldiğimizde, sayısı 4 olan İBB sorumluluğundaki müzeleri 4,5 yılda 22’ye çıkardık. İstanbul’un 20 yıldır, 30 yıldır suyu akmayan 197 tarihî çeşmesini, bakım ve onarım çalışmalarını tamamlayıp suya kavuşturduk. Bu konuda öncü olmanın, kimi kurumlara örnek teşkil etmenin gururunu, bu projeye çok değer veren 16 milyon İstanbulluyla birlikte yaşıyoruz.
İstanbul’un tarihsel ve kültürel anlatısının en önemli taşıyıcılarından biri olan camiler, türbeler ve hazireler İBB Miras’ın koruma çalışmaları içinde özel bir yer tutuyor. Biz de İBB Miras’ın hassas çalışmaları ve ince işçiliği ile 19 tarihi türbeyi, 588 tarihî mezar ve hazireyi hak ettiği değere kavuşturduk. 42 tarihi caminin rutin olarak bakımını gerçekleştirerek ferah ve huzurlu bir hizmete hazır tuttuk.”
Tam 943 Miras Alanını, İBB Miras Dokunuşu İle Koruma Altına Aldık
“Göreve geldiğimizden bugüne kadar, tam 943 miras alanını, İBB Miras dokunuşu ile koruma altına aldık. Restorasyonunu gerçekleştirdiğimiz bu yapıları, kimliğine uygun ve çevresindeki ihtiyaçlara cevap verecek şekilde, koruma-kullanma dengesini gözeterek işlevlendirdik. Bu alanlar, halkımızın nefes aldığı, keyifli zaman geçirdiği yeni yaşam alanlarıdır. Yeniden işlevlendirme yaparak İstanbul’a kazandırdığımız bu eserlerimiz, İstanbul’dan memleketimizin, dünyanın dört bir yanından tam 11,5 milyon ziyaretçi ağırladı.
Bildiğiniz gibi Bulgur Palas’ı mülkiyetimize alarak, çok kısa sürede restorasyonunu tamamladık ve Fatih ilçemizin kamusal hizmetlerden mahrum kalmış bölgesinde vatandaşlarımızın hizmetine geçtiğimiz hafta sunduk. Haftaya, önemli bir endüstri mirası alanını daha şehrimize kazandırıyoruz. Biz, öyle bir çalışırız ki, petrol tankerlerinden bile mucizevi bir yaşam alanı ortaya çıkartırız. Çubuklu Siloları’nı hepinizin görmesini çok arzu ediyorum. Terk edilmiş endüstri mirası dönüşümlerinin ne kadar önemli olduğunu; bu dönemde Müze Gazhane, Ataköy Baruthanesi, Artİstanbul Feshane, Cendere Sanat gibi şehre yeni kazandırdığımız kültür alanlarıyla herkese gösterdik.”
Yüce Tarihimiz, Gündelik Siyaset Uğruna İstismar Edilecek Bir Alan Asla Değildir
“5 yılda neyi, nasıl yaptığımıza ve bundan sonra yapacaklarımıza bakarsanız, İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkma konusunda yaşanan çok büyük zihniyet devrimini çok net görürsünüz. Yalnızca yaptığımız işlerin çokluğu ve kalitesiyle değil, bu toprakların tarihine, yaklaşımdaki farkımızla da bizden önceki yönetimden tamamen ayrılıyoruz. 180 derece farklıyız. Biz, İstanbul’un mirasını, üzerinde rant ve siyaset uğruna tepinilecek, halkı ayrıştırmak için kullanılacak bir araç olarak görmüyoruz. O yüce tarihimiz, gündelik siyaset uğruna istismar edilecek bir alan asla değildir. Asla buna müsaade etmedik, etmeyeceğiz.
Tarihin, inançların, dini ve milli duyguların istismarıyla yapılan siyasetten bu şehir de bu ülke de milletimiz de çok çekti. Tarih bilinciniz, inancınız, milli duygularınız güçlüyse, bunu hamasi nutuklarla değil, işinizle, icraatinizle göstereceksiniz. Biz, işte tam da bunu yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Kişisel menfaatlerimiz, çıkarlarımız, koltuklarımız için kullanmadık, kullanmayacağız.”
İstanbul’a Hizmette Tereddütsüz ‘Tam Yol İleri’ Diyoruz
“Bu sözleri burada, bütün İstanbul’umuza ve bütün Türkiye’mize ifade ediyorum. İstanbul’un ecdat yadigarı eserlerini öksüz bırakmış, rant uğruna talan etmiş bir zihniyete hak ettiği cevabı, yaptığımız doğru, özenli işlerle vermeye devam edeceğiz ve bu yönde kararlıyız. Bu sözlerimi buradan, Fatih Sultan Mehmet’in bize emanet ettiği İstanbul’umuzdan, Haliç Tersanesi’nden, Kasımpaşa’dan, Beyoğlu’ndan söylüyorum.
Tarihten bugüne bugünden geleceğe uzanan ve bu toplumu birleştiren tüm manevi köprüleri sevgiyle, saygıyla, hürmetle, kardeşlikle ve büyütmeye devam edeceğiz. Bu şehrin paha biçilmez, kadim tarihini, birlik ve beraberlik ruhuyla, hep birlikte, birbirimizden faydalanarak, birbirimizle konuşarak, birbirimizi hissederek bilen insanlara gereken hürmeti göstererek geleceğe taşıyacağız. Onun için hepinizin huzurunda, İstanbul’a hizmette tereddütsüz ‘Tam yol ileri’ diyoruz.”